Kitle İletişimi ve Toplum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor.
Kitle İletişimi ve Toplum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor.

Medya, Kitle İletişimi ve Toplum

FELSEFE Ders Notları
Medya, Kitle İletişimi ve Toplum - İnsan ve Toplum

Bugün dünyanın büyük kısmında, milyarlarca insanın günlük yaşamının en önemli parçasını kitle iletişim araçları, yani medya oluşturuyor. Yirmi yüzyılın son dönemi itibariyle modern toplumların en önemli toplumsal kurumlarından biri haline gelen medyanın ‘kapsama alanı’ olağanüstü bir hızla genişlemeye devam etmektedir. Medya analizi; kitle iletişim teknolojilerinin, medya kurumlarının toplumlar üzerindeki etkisi ve insanların/toplumların bunları nasıl kullandığıyla ilgilidir.

Yoğunlaşma: Medya kuruluşlarının belli kişi ya da grupların elinde toplanması durumudur.

Tekelleşme: Bir ya da birkaç kuruluşun zaman zaman aralarında gizli ya da açık anlaşmalar yaparak pazarda egemenlik kurmasına denir.

Medya : İngilizce araç, ortam, aracı anlamına gelir. Kitap, gazete, dergi, broşür, telefon, radyo, sinema, tv ve internet vb.

Referans Çerçevesi : Mesajların doğrudan değilde kendilerini "anlamlı kılan" gizli varsayımlardır. 

Medya Teorisi :Yirminci yüzyıl başından 1940’a kadar iki büyük dünya savaşı arasındaki yılları kapsayan ilk dönemde medyanın çok güçlü ve ikna edici bir etkisi olduğuna dair ortak bir görüş egemen olmuştur.

Propaganda Analizi ve Harold Laswell

Harold Laswell dönemin ilk önemli yapıtı olarak “Dünya Savaşında Propaganda Teknikleri” adlı eseri yazmıştır. 2. Dünya Savaşı sırasında ise kitle iletişim araçları neredeyse propagandayla eş değer tutuluyordu.

Propaganda ile birlikte reklam bu dönemi karakterize eden bir diğer önemli mesaj biçimidir. Laswel’in ünlü ifadesiyle “Kim, kime, hangi araçla ve nasıl bir etkiyle ne söylüyor?” sorusu dönemin temel sorusu olmuştur.
“Sınırlı Etkiler” Yaklaşımı
Kitle iletişimi araştırmalarını, 1940-60’lar dönemini kapsayan ikinci evresinde totaliter tehlikenin gerilemesiyle, ilk döneme damgasını vuran çok güçlü ve her şeye gücü yeten medya anlayışı popülerliğini yitirmeye başladı.

Bu dönemde medyanın “çok sınırlı bir etkisi” olduğuna dair yeni bir uç görüş ortaya çıktı.

İkinci döneme damgasını vuran “sınırlı etkiler” yaklaşımının gerisinde ise medyanın çok güçlü olduğu sonucunun dayanağı olan kitle toplumu tezinin terk edilmesi yatmaktadır.

Bu dönemin kurucu ismi Paul Lazarsfeld’dir. Dönemin bir diğer önemli araştırmacısı Hovland, reklamcılığın etkisi üzerine yoğunlaşan çalışmalar yapıyordu.

Çoğulculuk, medyanın toplumdaki farklı gruplarının kendilerini duyurabilmesi için gerekli olduğunu söylerken işlevselcilik, medyanın demokrasinin ortak değerlerini insanlara özümseterek bir görüş birliği sağlamadaki rolüne dikkat çeker.

Medya - Farklı Teorik Yaklaşımlar

İşlevselcilik : Toplumları canlılara, toplumu oluşturan birimleride canlıların organlarına benzetir. Toplumun sağlığı için bütün organlar uyumlu işlemek zorundadır. Kolektif bilincin çökmesi sosyal felaketlere yol açar.

Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı
Elihu KatzKullanımlar ve Doyumlar” yaklaşımı ile medyanın insanlara ne yaptığını değil insanların medyayı ne amaçla kullandığına bakılması gerektiğini vurgulamıştır.