21.Yüzyıl: Küreselleşme ve Dijtal Çağ

FELSEFE Ders Notları
21.Yüzyıl: Küreselleşme ve Dijtal Çağ - Kültür Tarihi

Soğuk savaş sonrasının ilk çatışması, ABD’nin 1990’da Irak’a müdahale etmesidir.

Slovenya, Hırvatistan ve Makedonya 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmiş ve Yugoslavya’dan ayrılmıştır.

Birleşmiş Milletler, 1944 yılında kurulmuştur. Uluslar arası barış ve güvenliğin korunmasından sorumludur.

Genel Kurul bütün üye ülkelerin katılımıyla oluşur. Gerektiğinde ilgili maddelerin verdiği yetkiyle Birleşmiş Milletler silah gücü kullanabilir.

Dünya Ticaret Örgütü, hükümetlerin iç ticaret yasalarını ve düzenlemeleri nasıl yapacağı konusunda yasal çerçeveyi hazırlayan kurumdur.

Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşlardan bazıları; dünya gıda örgütü, uluslar arası çalışma örgütü, eğitim, bilim ve kültür örgütü, dünya sağlık örgütü, uluslar arası adalet divanı, uluslar arası atom enerjisi, uluslar arası telekomünikasyon birliği ve UNİCEF’dir.

Uluslar arası Adalet Divanı, Genel kurul ve Güvenlik konseyi tarafından değişik ülkelerden seçilen on dört yargıçtan oluşan, devletlerarası uyuşmazlıklar konusunda uluslar arası hukuka göre çalışan Lahey’de faaliyet gösteren kuruluştur. Divan’ın yetkisini kabul eden üye ülkeler alman kararlara uymakla yükümlüdür.

Küreselleşme; ticaretin, sermayenin, kültürün, teknolojinin ve bilginin yerküredeki hareketliliği, ulaşılabilirliği ve birçok alanda global bütünleşme ve dayanışma anlamına gelir.

McLuhan, küreselleşmeyi dünyanın mekansal olarak küçülmesi, küresel köye dönüşmesi olarak açıklamıştır.

Küreselleşme, ulus ötesi hareketliliği, uluslar arası ilişkileri ve bağımlılıkları artırmıştır, çok uluslu şirketlerin birçok ülkede aynı anda etki alanının büyümesine yol açmıştır.

Küreselleşmeyle birlikte, küresel krizlerin etki alanı genişlemiştir, uluslar arası alanda ekonomik bütünleşmede canlanma meydana gelmiştir, yabancı yatırımlarda artışlar görülmüştür.

2008 krizinin sonuçları şunlardır; özellikle taşınmaz mallar sektöründe ani iflaslar yaşanmıştır. bankalar iflas etmiştir, enflasyon yükselmiştir, çalışanların gelirleri düşmüştür, 2008 ekonomik krizi küresel nitelikli bir krizdir.

Uluslar arası Para Fonu, Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerden bir kaçı hariç bütün üye devletlerin katılmak durumunda olduğu, doğrudan küresel finans düzenini takip eden, dünya borsaları, döviz ve ödemeler konusunda düzenlemeler yapan kuruluştur.

Uluslar arası Para Fonu, 1944’de kurulmuştur.
Uluslararası Para Fonu ekonomik sorun ve kriz yaşayan ülkelere Dünya Bankası aracılığıyla kredi verir.
Uluslar arası Para Fonu, ekonomik sorun ve kriz yaşayan ülkelere yan kuruluşu gibi çalışan Dünya Ticaret Örgütü aracılığıyla belli bir vade ile (5 yılı geçmeyen) krediler vermekte ve kredinin nasıl kullanılacağını belirleyerek aralıklarla denetlemekte ve gerektiğinde kredileri serbest bırakmamaktadır.

Uluslararası Para Fonuna üye devletlerin hisseleri % 25’i altın, % 75’i milli para ile fona ödenmiş ya da taahhüt edilmiştir.

Uluslararası Para Fonunun üst kurulu guvernörler heyetidir, guvernörler heyetinde her üye ülke fona
iştirak hissesi ile orantılı oy sayısına sahiptir, ABD en fazla oy hakkına sahiptir.

Dünya Ticaret Örgütü, 1995 yılında kurulmuştur.
Dünya Ticaret Örgütü, dünyada çok taraflı ticaret görüşmelerini yönetir ve uygular, ticari anlaşmazlıklara çözüm arar, ulusal ticaret politikalarını denetler, küresel ekonomi politikalarının yapımında görev üstlenir.

Hükümetlerin iç ticaret yasalarını ve düzenlemeleri nasıl yapacağı konusunda yasal çerçeveyi hazırlayan kurum, Dünya Ticaret Örgütü’dür.

Çevre, hava, su kirliliğinin artması, 'ozon tabakasının delinmesi, atıkların neredeyse çözülemez bir soruna dönüşmesi gezegenimizin doğal yapısını olumsuz etkilemiştir.

Küresel ısınma sonucunda örneğin dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller, taşkınlar yaşanırken, bazı bölgelerde kuraklıklar ve çölleşme meydana gelmekte, kışlar sıcak geçmekte, ilkbahar erken sonbahar geç gelmekte, bu da doğadaki canlıların ve bitkilerin yapılarını ve verimliliğini doğrudan etkilemektedir.

Çernobil nükleer reaktör kazası 1986 yılında yaşanmıştır.

Her tür bilginin elektronik makineler aracılığıyla en hızlı şekilde işlenmesi, teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişimde kullanılmasına bilişim denir.

Bilgisayar ve iletişim olanaklarını kullanarak farklı biçimlerdeki bilgiyi oluşturmak, saklamak, alışverişini yapmak üzere kullanılan teknolojinin kendisine bilgi teknolojisi denir.

1980'li yıllardan başlayarak toplumsal olandan bireysel olana doğru önemli bir yönelme gerçekleşmiştir.

Baudrillard bu dönüşümü “Toplumsalın Sonu” olarak adlandırmıştır.
Baudrillard’a göre gerçek artık var olan bir şey değil, sürekli üretilen bir şeydir. Günümüzde gerçek işlemsel bir şekilde modeller aracılığıyla yeniden üretilen şeydir. Bunu Baudrillard hiper gerçek ya dasimülasyon olarak adlandırmıştır.

İnternet (interconnected Networks), 1985 yılında kullanılmaya başlanmıştır.

Evrendeki fiziksel olayların anlaşılmasına ışık tutan, ülke ekonomilerine uzun vadede yarar sağlayan araştırmalara bilimsel amaçlı uzay araştırmaları denir.

Uzay araştırmalarının kategorileri şunlardır; bilimsel amaçlı programlar, haberleşme programları, dünyayı gözleme çalışmaları, uzay taşımacılığı programları, uzay istasyonu kurma programları.

Herhangi bir organizmanın, embriyonun veya bir DNA parçasının çoğaltılması işlemine klonlama adı verilir.

Klonlama üç şekildedir:
  • Klonlama moleküler
  • Çoğaltımsal
  • Terapi amaçlı 
Terapi amaçlı klonlama insan embriyolarının kök hücrelerinin alınması ve hasta insanlarda kullanılması esasına dayanır. En çok tartışma yaratan klonlama türü, terapi amaçlı klonlamadır.

Kültür endüstrisi kavramını Adorno ve Horkheimer geliştirmiştir.

Mimaride günümüzde egemen olan anlayış, 1950’Ierden itibaren modern mimarinin biçimciliğine getirilen eleştirilerle eklektik bir eksende biçimlenen postmodern mimaridir.

Venturi, mimarideki dekoratif bileşenlerin önemine ve mimarideki vazgeçilmezliğine vurgu yapmıştır. Robert Venturi’nin “Mimarlıkta Karmaşıklık ve Çelişki” adlı kitabı mimarlık anlayışı açısından önemlidir.

”Açık Yapıt”, “Gülün Adı Ve “Foucault’un Sarkacı” adlı eserlerin yazarı, Umberto Eco’dur.

Fatih Akın, son dönem yönetmenlerinden biridir. Duvara karşı adlı filmi, Türk sinemasının önemli filmleri arasında yer alır.

“Cevdet Bey ve Oğulları” ve “Beyaz Kale” eserlerinin yazarı, Orhan Pamuk’dur.

Tutunamayanlar, Oğuz Atayan eseridir.

Mahrem, Elif Şafak’ın eseridir.

Sevgili Arsız Ölüm adlı eser Latife Tekin’e aittir.

“Uzak” filminin yönetmeni, Nuri Bilge Ceylan’dır.

Sanat topluma hizmet etmelidir görüşünün hız kazanması, günümüz sinema sanatının büyük dönüşüm göstermesini sağlamıştır.

Dansın kurgusunu, yapısını, adım düzenini yani hareket akışını tasarlayan ve bunun metnini oluşturan sanatçılara koreograf denir.